Galatasaray mı? Fenerbahçe mi ? Şampiyonluk yarışındaki favoriyi Bayram Bektaş açıkladı
Bir dönem A Mili Takım ve Beşiktaş’ta Şenol Güneş’in yardımcılığını yapan teknik direktör Bayram Bektaş Yeniçağ’a konuştu.
Arkadaşımız Selahattin Ekrekli’ye önemli açıklamalarda bulunan Bayram Bektaş, Beşiktaş’tan Türk futbolunun geleceğine, hakemlerden, VAR’a kadar bir çok konuya değindi.
İşte Bayram Bektaş’ın gazetemize yaptığı önemli açıklamalar…
Süper Lig’de Galatasaray ile Fenerbahçe arasında nefes kesen bir şampiyonluk yarışı var neler söyleyeceksin? Diğer takımlar neden erken havlu attı?
“Üzülerek söylüyorum, gittikçe bu ligin kalitesi düşüyor. Aşikar her şey ortada. Maçları canlı izleme fırsatım oluyor. O yüzden ben bi futbol adamı olarak biraz üzülüyorum. Hem oyun temposu, yavaşlaması, kalitesi, çok daha farklı bir seviyede olması gerekiyor. 4büyük takımımızın Avrupa kupalarında geriye gittiğini görüyoruz. Çünkü bu seviyedeki daha büyük takımlarla şampiyonlar ligi arenasında mücadele etmeliyiz. Ligin harcamasına ve rakamlara baktığımız zaman Avrupa’nın ilk 5 ülkesindeyiz. Sürdürebilirlik bir başarı gelmiyor. Bir bakıyorsunuz bir sene çok iyi şeyler oluyor diğer sene yok. maalesef bunu çok örnekleri var. Kaç tane kulübe yatırım yapıldı statlar yapıldı ancak o kulüp süper ligden bir anda amatör lige düşebiliyor hatta kapanıyorlar. Dolayısıyla yapılan harcamalar bence transfer kalitesine hiç yansımıyor.”
Makasın açılması Beşiktaş ve Trabzonspor’un erken havlu atmasını neye bağlıyorsun?
“Ben şöyle bakıyorum. Öncelik kesinlikle kadro yapılanması. kadro yapılanması futbolda esastır. İsterseniz 1 milyar dolarınız olsun yanlış kadro yaparsanız başarı gelmez. Çünkü para her şey değil. Orantılı gitmesi gerekiyor. Harcaman, hedefin, futbolcu kaliten, doğru nokta transfer. Bence Beşiktaş ve Trabzonspor’un kadro yapılanmasında yanlışlık var. Maalesef ülkemizde yıldız isim, yıldız oyuncu özlemi var. Bir tane de koysan bu oyuncunu etrafını doğru donatırsan sürdürülebilir bir başarı elde edebilirsin ama 11 kişi içinde 3-4 oyuncuyu yanlış tercihlerle 2-3 tane de yıldız oyuncu koydun mu zaten orada çok sağlıklı bir şey çıkmıyor. Artık günümüzde futbol çok çabuk oynanıyor. Bir de mevkisini özelliğini taşımayan oyuncu koyduğunuzda orası tam tersine takımı frenliyor.”
Nedeni nedir bunun?
“Nedenini söylersek çok derine girersek yanlış algılanır söylediklerimiz.”
Ama bazı gerçekleri de söylememiz lazım.
“Simdi şöyle bir teknik direktör olarak konuşuyorum. Bir yorumcu olarak konuşsam belki farklı konuşurum ama bir teknik direktörüm. Sadece şunu söyleyebilirim yapılan transferler bu maliyetler buraya getirilen oyuncu kalitesini yansıtmıyor. (anlamak isteyen bu cümleden anlamak istediğini anlar) Dolayısıyla daha dikkatli olmak gerekiyor. Yazık! milli servet, ülkemizin parası boşa gidiyor.”
Türk futbolunu marka değeri var mı?
“Valla marka değerimiz gittikçe düşüyor. Küçücük oldu. Valla Avrupa takımlarına bakıyorsunuz bir Belçika, Avusturya, İsviçre bakın Almanya Fransa demiyorum adamların iyimser konuşuyorum onların yıllık harcadıkları o küçük döngü içinde o kadar düzgün dönüyorlar ki yapılanmada .harcamada gelir gider dengesinde sürdürebilir bi başarı elde ediyor ve o şekilde devam ediyorlar. Biz de ise zihniyetimizle de alakalı olarak biz hemen her şeyin çabucak olmasını istiyoruz.”
Kamuoyunda yapılan transferlerin hatalarından bahsedildi. Beşiktaş’ın bu durumda olmasının suçlusu Şenol hoca ve eski yönetim diyorlar. Neler söyleyeceksin?
Sadece sunu söyleyebilirim. Şenol hoca o kadar mütevazi bir insan ki; söyleyeceği bir şey varsa çıkar söyler. O bizim büyüğümüz, abimiz. Babam gibi severim. Hayran kaldığım yönü objektif olması ve dürüstlüğüdür. Oyuncularda o yüzden hocayı çok sever. Teknik direktörlüğünü zaten kimse sorgulayamaz. Bu ülkenin en başarılı teknik direktörlerinden birisi. Benim burada bir şey söylemem yanlış olur. Biz de o süreçte elimizden geleni yaptık. Şenol hocamın oyuncularla bire bir ilişkisi iyiydi. Ben elimden geleni yapıyordum yardımcı olmak için ama bizi kolej takımı savaşan, koşan bir Beşiktaş takımı inanılmaz bir performans gösterdi. Belki de ikinci yarıda en çok puan toplayan takımlardan biri olmuştuk.”
Son dönemlerde hakem hataları ayyuk aya çıktı. Hakemler dövüldü, takımlar sahadan çekildi. VAR tartışılır hale geldi neler söyleyeceksin.?
“Maalesef yani çok üzücü olaylar yaşandı. Hakemler dövüldü, takımlar sahadan çekildi. Bu tür olaylar marka değerimizi çok düşürüyor. İnsansın nasıl bir psikolojiye girdiğini bilmiyorum ama bu tür olaylara tüm futbol kamuoyu gibi ben de çok üzüldüm. Çünkü bu hem bizim marka değerimize zarar veriyor, hem de yurt dışında ülkemiz hakkında da bir olumsuz bir algı oluşturuyor. Ülkemizde oynanan futbola bakarak ben yorumcu değilim, yorumculara da saygı duyarım ancak objektif olduğu sürece de saygı duyarım. Ülkemizde şu an oynana futbol topun oyunda kalma süresi, oyun hızı, kalitesi ben bunlara bakarım. Tribünden izlediğim zaman bu şekilde keyif almaya çalışırım. Topun oyunda kalma süresi inanılmaz düşük. Biraz önce saydığım ülkelerde oyun keyfi daha fazla. Topun oyunda kalma süresi daha fazla. oyun kalitesi daha iyi. çünkü herkes bir sistem oturtmuş bunun dışına çıkmıyor. Bir diğeri de oyunu çok durması. bakın burada ben eleştirimi yaparım. Bir hakem her şeyi çalmaz. Biraz oynatır. Biraz müsaade eder, her oyuncu kendini yere attığında düdük çalmamalı. Ben burada bir kuralın değişmesini isterim. Bu Beşiktaş ın ya da başka bir takım için değil objektif konuşuyorum. Faul olduğunda topu yere bırakırsın oyuna başlıyorsun. Aslında bu senin avantajında olmalı. Orada hakem topun durması gerektiğini topa basman gerektiğini söylemesine ihtiyacımız yok. Top hareketliyse kullandığı alanda top biraz ileride olsa ya da dönse ne olacak? Burada amaç hızlı başlamak ,rakibi eksik yakalamak. Faulu yapan rakip. Avantaj ve top bende bırak ta istediğim gibi kullanayım. Oyuncu topu atıyor tam pozisyona girecekken düdük çalıyor diyor ki top durmadı. Ya bundan artık bi vaz geçin. FİFA ya ya da UEFA ya yazın, bu kuraldan vazgeçin. Çünkü top sürekli duruyor.”
VAR’da hata ve çok bekleme oluyor. Sizin düşünceniz de?
“Ona da çok büyük eleştiri var . Niye biliyor musun. Şimdi insanlar artık bir yerde sonra taraflı bakmaya başlıyor. Bir pozisyon oluyor VAR a gidiyorsun ama aynı pozisyon için rakip takım için gitmiyorsun. Bu sefer algı oluyor. ‘’bak bizimkine girmiyor diğerine gidiyor’’ buna meydan verme. İçeriden çok net bilgi gelsin .’’hocam hiçbir şey yok, temas bile yok bakmana bile gerek yok devam et’’ rakip içinde öyle olmalı. Kararları veriyorken iyi dengelemeleri gerekiyor. Her hangi bir soru işaretine maal vermemeleri gerekiyor. Özellikle de boş yorumları ortadan kaldırmaları lazım. Çünkü insanlar taraflı bakıyor.
VAR kaldırılmalı mı? Yarar mı getirdi zarar mı?
“VAR çıktıktan sonra oyunun eski keyfi kalmadı. Her pozisyonda arık insanlar VAR ı bekliyor. Duruyor, bekliyor vs..Var da şunu farkediyoruz. VAR ın ne kadar eskiden çok atıldığını veya verilmeyen golün tekrar verildiğini haksız yere iptal edildiğini görebiliyoruz. Sonuçta biraz daha hakkaniyetli olunuyor ama Biz VAR ı yanlış kullanıyoruz. Biz Avrupa da ki gibi kullanmıyoruz. Adamlardaki çizim sistemi soru işaretini ortadan kaldırıyor .Sen şimdi elle çiziyorsun, yamuk çizgi çiziyorsun ve insanlara yorum açıyorsun.”
Şimdi yarı otomatik sitem geldi
“Evet yarı otomatik sistem biraz daha net oldu ama biz VAR ı hep yanlış kullanıyoruz. Her seferinde kulaktan dinliyorum bekle. Ya! oynat kardeşim… Orada sana çok hızlı haber gelmesi lazım. Çünkü direkt irtibattasın. Sen her şey VAR dan bekliyorsun o zaman hakeme ne gerek var. Biliyorsun VAR ‘ın ilk mağduru benim. Ümraniye ve Göztepe’yi çalıştırdığım dönemlerde Var ın yanlış kararlarına maruz kalmıştık. Ama tüm bunlara rağmen VAR ı en çok destekleyen benim. Ancak doğru kullanılması şartıyla. VAR ı doğru kullanırsan kimsenin hakkı yenmez.”
Peki kaldırılsa daha iyi mi olur?
“Oyun çok daha hızlanır, durmaz ama ne diyorum. Sen her pozisyonda VAR a gidersen, oyunun seyiri de keyfi de hızı da her şeyi düşer. Topun oyunda kalma süresi, Bir de bence bir seminer yapıp, kulüplerimizi nerede? Nasıl? Hangi pozisyonlarda? düdük çalınıp VAR’a gidileceği konusunda bilgilendirmek lazım. Oyunun durmasını minimuma indirgememiz lazım. Artık Türkiye’de futbol değişsin. İnsanlar futbol izlerken adaleti, oyunun güzelliğini görsün. Algı değişsin. İnsanların futbola inancı kalmadı.”
Maçları yabancı hakem yönetsin görüşü hakkındaki düşünceniz?
“Bence yabancı hakem getirmek utanç verici bir şey olur. Çünkü marka değerimiz, harcamamız bu kadar olmasa ülkemize bu kadar yüklü miktarlarda transferler gelmezse evet eğitim olarak doğruları göstermek adına olabilir. Ancak kusura bakmayın da biz de 3. Dünya ülkesi değiliz . Sen yabancı hakemi getirerek bütün federasyonu, MHK yı çöpe atıyorsun. Bu utanç verici bir şey olur.”
Bu sezon şampiyonluk adayın kim? Kimi favori görüyorsun?
“Bir futbol aklı olarak şöyle söyleyeyim. Galatasaray’da sistem oturmuş gibi gözüküyor ama biraz daha bireysel yetenekli oyuncuların ön plana çıktığı bir takım. Her maçta bir oyuncu çıkıp maçı kurtarabiliyor ne zaman rakip takım birebirde o etkili oyuncuları kilitlerse Galatasaray ın zorlandığını görüyoruz. Fenerbahçe de ise bu bireysel yeteneklerin öne çıkması konusunda biraz daha geride ancak biraz daha takım oyunun biraz daha sistematik oyun planı var. Ancak çok basit puanlar kaybettiler. Bu da öndeki bireysel oyuncuların eksikliğinden ya da etkisizliğinden kaynaklanıyor diyebilirim. Galatasaray da bu bireysellik biraz daha ön planda. Keremler, Barış, Kaan, Abdülkerim gibi. Mertens orta sahadan çıkıp bireysel yapabiliyor. Fenerbahçe’de bir Cengiz bir İrfan bir de Batshuayi katkı yapıyor. Biraz daha Galatasaray’ın yelpazesi ve eli daha geniş bu anlamda. Kim minimum hata yaparsa, doğru kadroyla, doğru kurguyla çıkarsa avantajlı olacak.”
Peki iki takım arasında 2 puan fark var böyle gider mi yoksa puan farkı açılır mı?
“Ben Rams Park’a kadar bu farkın böyle gideceğini ve iki takımında bırakmayacağını düşünüyorum. Galatasaray, Beşiktaş engelin aştı. Dolayısıyla avantajı var. Eğer bu fark Rams Park’a kadar böyle giderse izlemek istediğim maç o olur herhalde. Ben gideceğini düşünüyorum. Zaten lig koptuğu zaman keyfi kalmıyor. Gönül isterdi ki Beşiktaş, Trabzonspor hatta Anadolu takımlarından bir kaçı da bu yarışın içinde olsun ve lig daha heyecanlı bir hal alsın. Ligde çekişme olunca insanlar heyecanlanıyor ve keyif alıyor.”
Beşiktaş ligden koptu, ama Türkiye Kupası hedefi var. Ne düşünüyorsun?
“Kesinlikle kupa olmalı. Bu kupayı kazanarak Avrupa Kupaları’na katılma hakkı elde edebilecek. Büyük camiaların hepsinin hedefi zaten hep Avrupa. Şampiyonluktan koptuğun an bir şekilde kendini Avrupa’ya atmanın yolunu bulmalısın. Neden? Çünkü transfer için büyük paralar harcamışsın. En azından bir Avrupa arenasına çıkman lazım ki turları geçtikçe kasana hem para girsin hem de oyuncuların vitrine çıksın. O yüzden Beşiktaş için son bir şans Türkiye Kupası’nı kazanmak.”
Fernando Santos seçimi doğru mu?
Bence zamanlaması doğru değil. Sezon başı gelmesi gerekirdi. Samet abi ve Feyyaz abi hoca ile birlikte koordineli bir şekilde doğru takımı kurma adına transferleri yapmaları gerekirdi. Sezon başı bir planlama yapılsaydı belki doğru olurdu, ama şimdi bu kadroya yanlış isim geldi bence. Galatasaray maçında seyrettim. Beşiktaş’ın o eksik mevkilerine daha doğru bir şekilde doldurulması gerektiğine inanıyorum. Belki de çaresizliktendir. Bildiğiniz gibi devre arası transfer çok zordur.”
Yeni başkan Hasan Arat göreve geldi. Beklenti büyüktü?
Evet büyük beklenti vardı. Ancak devre arası transferlerde istediğin oyuncuları alamazsın. Ya çok para verir alırsın ya da boşta kalmış, oynamamış, ya da hocasıyla tartışmış takımından ayrılmış oyuncu alırsın. Bu şekilde olur devre arası transferleri. Sezon başı transferi çok farklıdır. Devre arası bir mevkide 2 oyuncu bulabiliyorsan, bunu çok net söylüyorum sezon sonu 100 oyuncu bulursunuz. O da bütçenize ve oyuncunun tercihine kalıyor.”
Futbol Federasyonu başarılı mı sence? Kamuoyu başkan, yönetim ve tüm kurulların derhal istifa etmesi gerektiğini söylüyor
“Ben federasyonda görev aldım. Hem A Milli Takım hem üst seviyelerde. Milli Takım’da Şenol hocamın yardımcılığını yaptım. Türkiye’de 500 bin tane teknik direktör o göreve talip olur. Beni layık gördü. Bu yüzden bir kere daha kendisine teşekkür ediyorum. A milli takımda o seviyeyi de gördüm. Avrupa şampiyonasına kadar başarılı bir süreç yaşamıştık. Bence federasyonun bir çok şeyi düzeltmesi gerekiyor. Kulüplerin alt yapılarından, oyuncu yetiştirmelerinden tutunda, antrenörlerden, seminerlere, ve futbolun marka değerini yükseltmeye kadar bir çok şeyi düzeltmesi gerekiyor. Mesela Alman ekolü gibi bu da bir günde olacak şey değil.”
Montella var takımın başında doğru seçim mi sence?
Milli takımda yabancı teknik adama karşı olduğum halde bu dönemde doğru seçim diyebilirim. Neden derseniz Türkiye’yi ve Türk futbolunu iyi tanıyor. Başarılı bir hoca. Mütevazı, güler yüzlü. Tam milli takımı toparlayacak bir profil. Montella’nın enerjisi sıcaklığı ve tüm takımın onu benimsemesi A Milli Takımı bir yere kadar getirdi. Umarım başarılı olur.”
Son olarak neler yapıyorsun ? Teknik direktörlük yapacak mısn?
“Görüştüğüm kulüpler oldu ancak açıkça söylüyorum tercih etmedim. Biraz daha bekleyip, biraz daha kendimi ifade edebileceğim hedef bir takım olmasını istedim. Çok şükür çalıştığım takımlarda futbolcuya bir şeyler kattığıma inanıyorum. Ümaniyespor’dan, Elazığspor’dan, Göztepe’de bir çok oyuncum performanslarını yükselterek Süper Lig kulüplerden teklif alıp gittiler. Bu da beni mutlu ediyor. Demek ki bazı şeyleri doğru yaptık. Teklif gelirse çalışır mıyım? Evet. 50 yaşındayım. Enerjim olduğu müddetçe daha ne kadar çalışırım bilemem ama açıkçası çok kırıldığım zaman da oldu. Bu gidişata, bu düzene, bu sisteme. Bu kadar eğitim için saatlerimizi harcadık. Bunda federasyonunda suçunun olduğuna inanıyorum. Çalışan arkadaşlarımı da eleştirmiyorum niye? Belgesi yok çalışıyor ama bir çıkış yolu arıyor. Kendi piyasasının ve başarılı olmanın yolunu arıyorlar. Onlara da kızmıyorum. Ben sadece o hakları olmadan (Ben o belgeyi almak için çok uğraştım) yani federasyon olarak ehliyetsiz araba kullananlara izin veriyorsun. O zaman bu işi yapan kardeşimiz, arkadaşımız her kimse bizim gibi çalışsın, o kursu tamamlasın ve Pro-lisans belgesini aldıktan sonra her yerde görevini yapabilir. Biraz dikkat etmek lazım. Bu kadar çalışmış, kurslara katılmış zorluklarla o Pro -lisansı almış hocalar ise takım bulamıyor.”